
Meksika’nın renkli ve vahşi lucha libre güreşi dünyasında, rekabetin ve hırsın gölgesinde hayatını sürdüren Saul, artık eski maskeli cüce karakteri El Topo’yu oynamaktan bıkmıştır. Sahneye çıktığı her an, yalnızca sıradan bir güreşçi değil, bir yıldız olma arzusuyla yanıp tutuşan Saul, bu sıradanlığın ötesine geçmek için yeni bir yol arayışına girer. Antrenörü Sabrina’nın önerisiyle, sahneye egzotik bir karakter çıkarmayı kabul eder. Egzotik güreşçiler genellikle zayıf, maskesiz ve kadınsı özelliklere sahip olarak tanımlanır; ancak Saul, Cassandro adıyla sahneye adım attığında, halkın ilgisini hızla kazanır. Güçlü duruşu ve göz alıcı kişiliğiyle tüm beklentileri alt üst eder, gösterisinin yıldızı haline gelir. Bu cesur adım, onu lucha libre arenasında hem saygı hem de sevgiyle karşılanmış bir figür yapmıştır.